Orhan, Baba?

Annemle teyzemin arasında, ben kendimi bildim bileli bir Orhan-İbo çekişmesi var.

Annem, işlenirken sürekli şarkı mırıldanan annem, daha ağırbaşlı görüntüsünden ve bu görüntüsünün şarkılarındaki tezahüründen olsa gerek, Orhancıydı. Teyzem, her coşkusu saman alevi gibi güçlü ve kısa teyzem ise İbocu! Annemde Orhan Baba’nın eski bir kartpostalı vardı, hatta Erdek'e de mi ne gelmişti, anlatılırdı. Teyzem ise İbo'nun çıktığı gazinoda sahneye atlamış, hemen bir fotoğraf çektirmişti.




Ben farklı dönemlerde de olsa Orhan Baba'nın da şarkılarını sevdim, İbo'nun da... Zamanı oldu mp3'ümü sadece ikisinin şarkılarıyla doldurdum. Orhan Gencebay'ın evine röportaja gittim, bir beş dakika heyecandan saçmaladım. İbo'yu canlı canlı izledik, sahneye doğru "Ben her geceeeeeeee sarhooooşum" diye bağırdık.

İbo, Orhan'la kıyaslayınca daha kaba sabaydı, kadın dövüyor, topuktan indiriyordu. Orhan Gencebay ise 'gönül dostu' duruşunu muhafazaya çalışıyordu. Şarkıları ile kişiliklerini ilintilendirmemeye çalıştım. Şarkılarını sevdim, kendileri hakkında uzun uzadıya düşünmek istemedim bu yüzden. Onlar da öyle işte, dedim.

Ta ki dün geceye dek... Orhan Gencebay'ın ortayolculuğundan şaşmadan, Okan Bayülgen'in her sorusuna "öğreten adam" duruşu ile cevap vermesine bir yere kadar dayanabilir zaten insan. Fakaaaat "Darbe tabii ki iyi bir şey değil. Eminim bu darbeyi yapanlar da bunu yapmak durumunda kaldıklarına memnun olmamışlardır. Ama darbeden sonra sokağa güvenle çıkabildik. Tabii ki bu arada bazı üzücü olaylar da yaşandı..." minvalindeki, lafı neredeyse "Kenan Evren de bazı bazı o günleri hatırlayıp gözyaşı döküyor"a getiren beyanatına ise dayanamadım.

Allah seni bildiği gibi yapsın, deyip televizyonu kapadım, yattım.

2 yorum:

  1. "hay ben babası böyle olan memleketin ..." deyip sinirli apartman sakini amca edasıyla yatağa gitmemden evveldi. oradaydım.

    YanıtlaSil